Küçük yaşlarda ustasının yanında öğrendiği esans üretimini 25 yıldır sürdüren Yağız, teknolojinin gelişmesi ve parfüm ile deodorant çeşitliliğinin artmasıyla mesleğin cazibesini yitirdiğini ifade etti. Usta-çırak ilişkisinin sona erdiğine dikkat çeken Yağız, gençlerin bu alana ilgisinin kalmadığını söyledi.
Esans üretiminde kullanılan bitkileri Güneydoğu’nun farklı şehirlerindeki dağlardan topladıklarını belirten Yağız, şu bilgileri paylaştı:
“Bu bitkilerden elde ettiğimiz yağlara ‘esansiyel yağ’ deniliyor. Esansiyel yağlar, farklı yöntemlerle seyreltilerek esans haline getirilir. Esans yapılırken bitkilerin çiçek, meyve ve kök kısımlarında bulunan uçucu koku yağları kullanılır. Bu yağların yüzde 90-95’lik kısmı alkolde çözündürülür. Elde edilen çözelti, damıtılarak esans haline getirilir.”
Gül, nane, menekşe, limon, portakal, lavanta, yasemin, mimoza ve karanfil gibi esansların sıklıkla tercih edildiğini belirten Yağız, yörede yetişen çiçek ve bitkilerden elde ettikleri özel yağlarla farklı kokular da oluşturduklarını ifade etti.
Hibya Haber Ajansı