Hui Hui Chen - Çin - Çin’de doğan bir oyuncak figürü, kısa sürede Türkiye sokaklarında bir fenomene dönüştü. "Labubu" adlı minik karakter, yalnızca bir oyuncak değil; aynı zamanda bir sosyal medya nesnesi, koleksiyon ürünü ve ticari meta olarak Türkiye pazarına girmiş durumda.

Labubu, Hong Konglu sanatçı Kasing Lung tarafından tasarlandı ve Çin merkezli Pop Mart tarafından “blind box” (sürpriz kutu) sistemiyle piyasaya sunuldu. Kutunun içinden hangi karakterin çıkacağının bilinmemesi, ürüne dair merakı artırırken, sosyal medyada paylaşılan kutu açma videolarıyla birlikte figür, kısa sürede global bir trende dönüştü.

Bu trendin etkisi Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde, sosyal medya platformlarında ve alışveriş bölgelerinde yoğun şekilde hissediliyor.

Eminönü’nde Satış Patlaması

İstanbul Eminönü’nde oyuncak ve hediyelik eşya satan bir mağaza sahibi Berkay, satışların rekor düzeye ulaştığını belirtiyor. “Şu an TikTok’ta viral olan bir dükkânız. Günde binlerce kişi buraya sadece Labubu almak için geliyor,” diyor.

Söz konusu dükkan, yalnızca bireysel satışla değil, toptan dağıtımla da ilgileniyor. Türkiye genelinde 650’ye yakın mağazaya dağıtım yaptıklarını söyleyen Berkay, haftada 20 ila 25 bin adet arasında ürün sattıklarını ifade ediyor.

Mağazada ürün satışıyla birlikte sosyal medya içerikleri de üretiliyor. TikTok’ta kutu açma videoları, influencer kampanyaları ve nadir figür yarışmaları sayesinde figür, gençler arasında hızla yayılıyor.

“Bence en büyük etki, ürünün sürpriz olması. İnsanlar ne çıkacağını bilmiyor. Bu heyecan, sosyal medya paylaşımlarıyla birleşince ciddi bir kitle oluştu,” diyen Berkay, figürün Çin ve ABD’de patladıktan sonra Türkiye’de hızla yayıldığını vurguluyor.

Pop Mart’ın yalnızca 2025’in ilk yarısında kârını yüzde 350 oranında artırdığı, Amerika’daki satış artış oranının ise yüzde 900’ü bulduğu bildiriliyor. Bu büyümenin merkezinde Labubu figürü yer alıyor.

İşportadan Lüks Tüketim Alanına

Labubu figürü, yalnızca mağazalarda değil, sokakta da karşılaşılan bir ürün haline gelmiş durumda. Nişantaşı’ndaki bir işporta tezgâhında satış yapan Şeyhmus, ürünleri Merter’den temin ettiklerini ve Çin ile Kuzey Irak’tan ithal edildiğini belirtiyor.

“15–20 dolara alıyoruz, burada 1.000 TL’ye satıyoruz,” diyen Şeyhmus, satışların ilk dönemde çok iyi olduğunu, ancak ürün yaygınlaştıkça rekabetin arttığını ifade ediyor. “Bir ünlü kadın geldi, binlerce ürün getirdi. TikTok’ta viral oldu, satışlar patladı,” diyerek sürecin nasıl başladığını anlatıyor.

Yerli tasarımlar da raflarda

Labubu’nun Türkiye’deki etkisi ithalatla sınırlı değil. Nişantaşı’nda bir mağazada figüre benzeyen yerli bir tasarım da vitrinlerde yerini almış. Mağaza çalışanı, “Yerli bir tasarımcımız yaptı, çocuklar seviyor diye getirdik,” diyor.

Pop Mart’ın farklı ülkeler için yerelleştirilmiş figürler geliştirmesi, bu eğilimi destekliyor. Şirket daha önce Singapur’da yerel karakterler, İspanya’da matador temalı figürler üretmişti. Türkiye’de de benzer bir adım atılması ihtimali göz ardı edilmiyor.

Sosyal medya ile büyüyen bir ekonomi

Labubu’nun başarısının temelinde yalnızca tasarım değil, sosyal medya üzerinden kurulan güçlü bir kullanıcı deneyimi de yer alıyor. TikTok, Instagram ve YouTube platformlarında milyonlarca “unboxing” videosu paylaşılmış durumda. Figürü açarken verilen tepkiler, sürpriz figür yakalama heyecanı ve koleksiyon tutkusu, bu içeriği sürekli canlı tutuyor.

Pop Mart’ın kullandığı “blind box” sistemi, tüketicide bir tür oyun etkisi yaratıyor. Rastlantısal ödül mekanizması, tüketim eylemini hem eğlenceli hem tekrarlanabilir hale getiriyor. Bu strateji, çocukların yanı sıra “kidult” (çocuk-yetişkin) diye adlandırılan, koleksiyon meraklısı yetişkinlerde de karşılık buluyor.

Basit bir oyuncaktan fazlası

Labubu figürü, Türkiye’de değişen tüketim alışkanlıklarının, sosyal medya etkisinin ve genç kuşakların estetik tercihlerinin ortak kesişiminde bulunuyor. Her ne kadar ilk bakışta basit bir oyuncak gibi görünse de, ardında hızlı akan bir trend, genişleyen bir pazar ve yeni bir tüketici psikolojisi barındırıyor.

Pop Mart tarafından yayımlanan raporlarda, her figürün bir koleksiyonun parçası olarak tasarlandığı ve bu parçaların kısıtlı sayıda üretilerek piyasada dolaşıma sokulduğu bilgisi yer alıyor. Bu durum, kullanıcılar arasında “tamamlama arzusu” yaratıyor ve figürlerin değerini artırıyor.

Geçici trend mi, kalıcı ekosistem mi?

Labubu, Türkiye’de yalnızca bir tüketim çılgınlığı değil, aynı zamanda sosyal medya destekli yeni nesil bir ekonomi pratiğini temsil ediyor. Bugün sokakta, mağazada, TikTok’ta karşımıza çıkan bu minik figür, bir karakterin ötesinde bir hikâyenin taşıyıcısı haline gelmiş durumda.

Tüketici ilgisinin sürdürülebilirliği henüz net değil. Ancak görünen o ki, Labubu örneği; Türkiye’nin küresel trendlerle eş zamanlı hareket edebilen, onları kendi kültürel zeminine uyarlayabilen bir pazar yapısına sahip olduğunu da ortaya koyuyor.

  Hibya Haber Ajansı